Ana Sayfa
Videolar
Fotoğraflar
Tv Kanalları
Gazeteler
Habertürk Haber
Her Gün Yeni Bir Söz
Bunları Biliyor Muydunuz?
Mutlaka Okumalısınız!
Anketler
Link listesi
Ziyaretçi defteri
Iletisim
 

Mutlaka Okumalısınız!

/////////////////////////////////////////////////////////////

C.Ronaldo : "Başarılarım için

arkadaşım Albert Fantrau'ya
teşekkür etmeliyim. Beraber 18
yaş altı şampiyonasında
oynadık. Bizi izlemeye gelen
Sporting Lisbon menajeri kim daha fazla gol atarsa takıma onu
alacağını söylemişti. '' C.Ronaldo : ''Maçı 3-0 kazandık
ben ilk golü attım Albert ise ikinci
golü attı üçüncü golde ise ben
dahil herkesi etkileyen bir olay
yaşandı. Albert kaleciyi geçmişti
ben de yanında koşuyordum Albert'in tek yapması gereken
topu boş kaleye göndermekti ama
o topu bana pas attı. Maçtan
sonra neden yaptığını
sorduğumda ise '' Sen benden
daha iyisin'' demişti. '' Gazeteciler Albert Fantrau'ya
hikayenin gerçek olup
olmadığını sorduğunda Albert ''
Evet hikaye gerçek Ronaldo o
maçtan sonra Sporting
altyapısına girdi ben ise futbolu bıraktım ve şu an işsizim ''
cevabını verdi. Gazetecilerin
''İşsiz biri olarak bu kadar büyük
bir eve, böyle güzel bir arabaya ve
ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak
parayı nereden buldun ? '' sorusuna Albert Fantrau'nun
verdiği cevap ise her şeyi
açıklıyordu. '' Bunların hepsi
Cristiano Ronaldo 'dan.''


//////////////////////////////////////////////////////////

Vakit namazlarını sürekli cemaatle, camide eda eden, Allah’a yürekten bağlı, çok duru gönüllü bir adam varmış… Ama evi, nehrin öbür tarafında olduğu için her vakit namazında, salla nehri geçmek epey vaktini alıyormuş..

Bir gün, gittiği camide bir vaaz dinlemiş…
Hoca diyormuş ki;
“Allah’a öyle inanıp öyle dayanacaksın, öyle güveneceksin ki her işin kolaylıkla hallolsun… Bismillah de gir suya! Yürü git…” diye de bir örnek vermiş…
Adamcağız bunu duyunca bir sevinmiş bir sevinmiş ki…
- Oh! demiş. Kurtuldum artık saldan, vakit kayıplarından…
Bismillah der geçerim karşıya…
Sevincinden içi içine sığmıyormuş…
Aynı zamanda da içinden hocaya kızmaktaymış, neden şimdiye kadar söylemedi bunu diye…
Dediği gibi de yapmış. Çıkmış camiiden, gelmiş nehrin kıyısına; “Bismillah” demiş ve yürümüş geçmiş…
Artık karısı da kendisi de çok mutluymuş bu yüzden.
Bir gün hanımı demiş ki;
“Yarın o Hocayı al gel, yemeğe! Bak o kadar iyiliği dokundu sana ...”
“Olur”, demiş adam…
Ertesi gün camiden çıkınca, Hocayla anlaşmışlar; eve gidecekler.
Hoca; “Bir sal bulalım!” deyince adam şaşırmış ve;
“Ne salı Hocam? Sen demedin mi Bismillah de yürü git! Ben o günden beri öyle yapıyorum. Hadi geçelim…”
Hoca hayret içinde. Hatta dehşet…
Neden sonra titrek yüreğiyle, melûl mahzun bakmış adama ve;
- Ah! demiş…
Keşke benim İmanım da, seninki gibi “acaba”sız olsaydı. Ben de Senin gibi yürür giderdim…”

///////////////////////////////////////////////////////////////////

Dünyanın en ünlü kalp doktoru ; Michael De Bakey' ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve dr.Michael De Bakey' e dönerek ;


Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı

işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım,kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım !
Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum..?

Bunun üzerine dr. De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş ;
Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesene..!

///////////////////////////////////////////////////////////////////

"Satılık Köpek Yavruları" ilanının hemen altında küçük bir çocuğun bası gözüktü ve çocuk dükkân sahibine sordu:
- Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?
Dükkân sahibi:
- 30 dolarla 50 dolar arasında değişiyor fiyatları, dedi.
- Benim 2 dolar 37 sentim var, dedi çocuk "Bir bakabilir miyim yavrulara?"
Dükkân sahibi gülümsedikten sonra bir ıslık çaldı ve . köpek kulübesinden beş tane yumak halinde yavru çıktı. Yavrulardan biri arkadan geliyordu. Küçük çocuk yürümekte zorluk çeken sakat yavruyu işaret edip sordu:
- Bunun nesi var?
Dükkân sahibi onun kalça çıkığı olduğunu ve hep sakat kalacağını açıkladı. Küçük çocuk heyecanlanmıştı:
- Ben bu yavruyu satın almak istiyorum, dedi.
Dükkân sahibi:
- Hayır o yavruyu satın alman gerekmiyor. Eğer gerçekten istiyorsan, o yavruyu sana bedava veririm.
Küçük çocuk, birden sinirlendi. Dükkân sahibinin gözlerinin içine dik dik bakarak:
- Onu bana vermenizi istemiyorum. O da diğer yavrular kadar değerli ve ben fiyatını tam olarak ödeyeceğim. Aslında şimdi size 2 dolar 37 sent vereceğim ve geri kalanını ayda 50 cent ödeyerek tamamlayacağım.
Dükkân sahibi çocuğu ikna etmeye çalıştı:
- Bu köpeği gerçekten satın almak istediğini sanmıyorum. Bu yavru hiçbir zaman diğer yavrular gibi koşup, zıplayamayacak ve seninle oynayamayacak.
Bunun üzerine küçük çocuk eğildi, pantolonunu sıvadı ve büyük bir metal parçasıyla desteklediği sakat bacağını dükkân sahibine gösterip, tatlı bir sesle:
- Ben de çok iyi koşamıyorum ve bu yavrunun, kendisini çok iyi anlayacak bir sahibe gereksinimi var, dedi.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol